Oyunun müzikal olarak sahnelenmesi, çocukların ilgisini çekmesi açısından iyi düşünülmüştü. Danslar ve rengarenk kostümlerle minik izleyicilerin beğenisini kazandılar.
Oyun 2 perde, toplam 90 dakikaydı. İpek oyunu sevdi mi? İlk başta gözünü ayırmadan izlerken, ilk yarıdan sonra salona girmek istemediğini söyledi. Tam olarak neyi beğenmeyip, neyden rahatsız olduğunu anlayamadım. Duygularını çok yoğun yaşadığından, bazı sahnelerde etkilendiğini gözlemledim. Üzülür gibi olup, endişelenince oyuna kendini kaptırmış olabileceğini düşündüm. Ancak daha sonra arkadaşının teşvikiyle ikinci yarıyı da izleyip, oyunla ilgili sorular sordu. Oyuncuları alkışlayıp fotoğraf çektirmek bile istedi.
Salondan çıktıktan sonra çocuklar biraz daha birlikte vakit geçirmek istedi. Kahvelerimizi alıp, bekleme salonunda oturma yerlerine geçtik. Salondaki ekranda az önce izlediğimiz oyun vardı. Anladığımız kadarıyla bir sonraki seans sahnelenmeye ve aynı anda ekranda da gösterilmeye başlanmıştı. Bizimkiler oturup onu da izlemek istedi. Buradan İpek'in oyunu sevdiğini anlayabiliriz sanırım.
Önümüzdeki günlerde başka tiyatro oyunlarına gitmek için araştırmalarıma başladım. Beğensin ya da beğenmesin, izlemeye karşı koymadıkça İpek'i oyunlara götürmeye, zevklerini geliştirmeye, olayları başka açılardan değerlendirebilmesine katkıda bulunmaya devam edeceğim. Çünkü bence tiyatro, sanat tam da çocukların dünyasına göre bir şey. Tüm masumiyetiyle hayal gücünün ve yaratıcılığın sergilendiği, hayatın bir başka gözle, açılan farklı bir pencereyle anlatıldığı büyülü bir dünya.
İyi seyirler....
Tiyatro dolu günler...
Sevgiler....
1 yorum :
maşallah valla sizde etkinlik aktivite çok :)
Yorum için açıklama