Ağlayan bir çocuk gördüğümde her zaman
üzülürdüm. Ama şimdi ki hislerim biraz daha farklı. Eğer bir çocuk ağlıyorsa ve
annesi (ya da başka bir yakını, baba, büyükanne...)tarafından da azarlanıyor
hatta duygusal şiddete uğruyorsa ( ne demek olduğunu az sonra anlatacağım )
olaya müdahil olmamak, bir kaç laf etmemek için kendimi zor tutuyorum.
Az evvel
balkonda oturmuş başka bir yazıyı yazarken, aşağı sokaktan annesinin elini tutmuş,
ağlayarak gelen bir çocuk gördüm. Annesi çocuğa kızarak, kendisinden başka hiç
bir çocuğun ağlamadığını ( bu ne saçma bir tespit ) sebebinin ise diğer
çocuklardan farklı olarak tokat yememesi olduğunu, şımartıldığını söylüyordu.
Çocuk ise haliyle ağlamanın dozunu arttırıyordu. Anne hızını almayıp, çocuğa bu
anlamsız sözleri söylemesi yetmediği gibi, çocuğun yüzünden kendisi için hiç
bir şey yapamadığını, tatil boyunca hep çocuğu mutlu etmeye uğraştığını,(
normali bu değil mi?) parkmış, gezmekmiş hep çocuğu düşündüklerini ekleyerek
bir de güzel suçladı. Ne yani şimdi dövmedi ve çocuğunu dövmeyen ve her zaman çocuğunun
istediğini yapan anne mi oldu? Bu nasıl ağır bir suçlama ve değersiz olduğunu
hissettirmedir? İçim parçalanıyor. Kelimenin tam anlamıyla
parça parça dağılıyor, acıyor ve midem büzülüyor. Tamam belki abartı hisler ama
hiç bir çocuk böyle davranılmayı hak etmiyor. Kızarsın, kural koyarsın,
disiplin uygularsın ama sarf edilen bu sözler bence çok ağır. Seni neden
doğurdum? gibi bir şey. Kendine de vakit ayır, kurallarını da koy. Bu eziyeti,
ne kendine ne de çocuğuna yapma ne olur ya, ne olur.
Çocuğun her istediğini yapmak, kurak
koymaksızın gelişi güzel davranmak, sürekli kendini feda etme halinde olmak
doğru değil. Çocuk istedikçe ister. Sınırlarını bilmezse istediğini almak için
sonuna kadar direnir, ağlar, sızlar, ve eğer ki bu davranışları sonucunda
istediğini elde ederse(karşı tarafın yılması sonucu) dozunu her defasında
artırır. Yukarıdaki örnekte de olduğu gibi sanırım anne çocuğun isteği üzerine
parka gider. Ancak kalınacak saat baştan konuşulmadığı için çocuk daha çok
kalmak için tutturur. Anne oradan çıkıp belki başka bir şey yapmak
istemektedir. Kendine ayıramadığı bu zamanın suçunu da çocuğa yükler. Annenin
kendini mutlu edecek, rahatlatacak özel zaman ayırması, karşılanması gereken
doğal bir ihtiyaçtır. Bunun için imkan yaratılmalıdır. Hiç olmadı çocuk daha
erken uykuya yatırılıp, akşam yorgunluğunu atacak, kendine iyi gelecek bir
şeyler yapılmalıdır.
Ne olursa olsun, kendini mutlu edememenin ya da vakit ayıramamanın suçu çocuğa yüklenmemelidir. Onlar bizden sınırların koyulması, ilgi, ve bolca sevgi bekler.
Acımasız toplumumuzda kendine güveni olan, gururlu ve güçlü çocukların hayatta kalma, gelişme ve hatta toplumu değiştirme şansları, cezalarla incitilmiş ve aşağılanmış çocuklarınkinden çok daha fazladır.( Çocuğunuza Kulak Verin - Aletha J. Solter - )
Ne olursa olsun, kendini mutlu edememenin ya da vakit ayıramamanın suçu çocuğa yüklenmemelidir. Onlar bizden sınırların koyulması, ilgi, ve bolca sevgi bekler.
Acımasız toplumumuzda kendine güveni olan, gururlu ve güçlü çocukların hayatta kalma, gelişme ve hatta toplumu değiştirme şansları, cezalarla incitilmiş ve aşağılanmış çocuklarınkinden çok daha fazladır.( Çocuğunuza Kulak Verin - Aletha J. Solter - )
Yorum için açıklama